Gonul
New member
SSCB, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin kısaltmasıdır. Bu birlik, Rus Devrimi sonrasında 1922'de kurulan ve 1991 yılında dağılan bir devlet yapısıydı. SSCB, Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti ve on dört Sovyet sosyalist cumhuriyetten oluşuyordu. Bu cumhuriyetler arasında Ukrayna, Belarus, Kazakistan, Gürcistan, Azerbaycan gibi bugün bağımsız olarak varlıklarını sürdüren ülkeler de bulunmaktaydı.
Sovyetler Birliği'nin kuruluşu, Bolşeviklerin 1917 Ekim Devrimi'yle iktidarı ele geçirmesinden sonra başladı. Lenin liderliğindeki Bolşevikler, Rus İmparatorluğu'nu devirdikten sonra, Sovyetler Birliği'ni kurarak, dünya çapında sosyalist bir devrimin öncüsü olmayı hedeflediler. Sovyetler Birliği, II. Dünya Savaşı'nda Nazilerle yapılan mücadelede de önemli bir rol oynadı ve savaş sonrasında Soğuk Savaş döneminde ABD ile birlikte dünya siyasetinin belirleyici güçlerinden biri oldu.
Ancak, Sovyetler Birliği'nin ekonomik, siyasi ve toplumsal yapısındaki sorunlar, birliğin çöküşüne yol açtı. 1980'lerin sonunda Mihail Gorbaçov'un başlattığı reformlar, Perestroyka ve Glasnost politikalarıyla birlikte, Sovyetler Birliği'nin dağılmasına zemin hazırladı. 1991'de, Kiev'de başlayan ve sonrasında diğer cumhuriyetlere de yayılan bağımsızlık hareketleri, Sovyetler Birliği'nin sonunu getirdi ve 26 Aralık 1991'de Rusya Federasyonu'nun bağımsızlığını ilan etmesiyle resmen dağıldı.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından, eski Sovyet cumhuriyetleri bağımsız devletler haline geldi ve yeni bir siyasi harita oluştu. Bu süreç, dünya siyasetinin ve ekonomisinin önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir ve Soğuk Savaş döneminin sona ermesine yol açarak, yeni uluslararası ilişkilerin ve güç dengelerinin oluşmasına neden oldu. Bugün, eski Sovyet cumhuriyetleri arasında sık sık ekonomik ve siyasi iş birliği girişimleri görülmekle birlikte, bu ülkeler kendi bağımsız yollarını takip etmektedirler.
Sovyetler Birliği'nin kuruluşu, Bolşeviklerin 1917 Ekim Devrimi'yle iktidarı ele geçirmesinden sonra başladı. Lenin liderliğindeki Bolşevikler, Rus İmparatorluğu'nu devirdikten sonra, Sovyetler Birliği'ni kurarak, dünya çapında sosyalist bir devrimin öncüsü olmayı hedeflediler. Sovyetler Birliği, II. Dünya Savaşı'nda Nazilerle yapılan mücadelede de önemli bir rol oynadı ve savaş sonrasında Soğuk Savaş döneminde ABD ile birlikte dünya siyasetinin belirleyici güçlerinden biri oldu.
Ancak, Sovyetler Birliği'nin ekonomik, siyasi ve toplumsal yapısındaki sorunlar, birliğin çöküşüne yol açtı. 1980'lerin sonunda Mihail Gorbaçov'un başlattığı reformlar, Perestroyka ve Glasnost politikalarıyla birlikte, Sovyetler Birliği'nin dağılmasına zemin hazırladı. 1991'de, Kiev'de başlayan ve sonrasında diğer cumhuriyetlere de yayılan bağımsızlık hareketleri, Sovyetler Birliği'nin sonunu getirdi ve 26 Aralık 1991'de Rusya Federasyonu'nun bağımsızlığını ilan etmesiyle resmen dağıldı.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından, eski Sovyet cumhuriyetleri bağımsız devletler haline geldi ve yeni bir siyasi harita oluştu. Bu süreç, dünya siyasetinin ve ekonomisinin önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir ve Soğuk Savaş döneminin sona ermesine yol açarak, yeni uluslararası ilişkilerin ve güç dengelerinin oluşmasına neden oldu. Bugün, eski Sovyet cumhuriyetleri arasında sık sık ekonomik ve siyasi iş birliği girişimleri görülmekle birlikte, bu ülkeler kendi bağımsız yollarını takip etmektedirler.